11.07.2012


KURAN MUCİZELERİ 


    Kuran 1400 sene önce vahyedilmiş olmasına rağmen, o dönemde kesinlikle bilinmeyen, günümüzde bilimin ve teknolojinin son imkanları kullanılarak bulunmuş birçok bilimsel gerçeği insanlara bildirmektedir. Kuran'ın bu özellikleri, onun Allah katından indirilmiş olduğunu son derece açık olarak gösterir. Bu mucizelerden birkaç tanesi şunlardır:
Evrenin sürekli genişliyor olması 20. yüzyılın en önemli keşiflerinden biri olarak nitelendirilmektedir. Ancak Allah bu gerçeği bize 1400 sene evvel Kuran'ın Zariyat Suresi'nin 47.ayetinde bildirmiştir:
Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.
 Gökcisimlerinin hesaplanmış bir yörünge üzerinde hareket halinde oldukları bundan asırlar önce Kuran'da şöyle haber verilmiştir:
Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ayı yaratan O'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir.(Enbiya Suresi, 33)
 Kuran'da Güneş ve Ay'dan bahseden ayetlerin Arapçaları incelendiğinde ilginç bir özellik göze çarpar. Ayetlerde Güneş için "sirac" (lamba) veya "vahhac" (parıl parıl parlayan, yanıp tutuşan) kelimeleri kullanılmıştır. Ay içinse "munir" (aydınlatıcı, ışıklı) kavramı vardır. Gerçekten de Güneş kendi içindeki nükleer reaksiyonlar sonucunda büyük bir ısı ve ışık üretirken, Ay sadece Güneş'ten aldığı ışığı yansıtmaktadır. Ayetlerde bu ayrım şöyle geçer:
Görmüyor musunuz; Allah, yedi göğü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmıştır? Ve ayı bunlar içinde bir nur kılmış, güneşi de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. (Nuh Suresi, 15-16)
Kuran'da rüzgarların 'aşılayıcı' özelliğinden Hicr Suresi'nin 22. ayetinde şöyle bahsedilir:
Ve aşılayıcı olarak rüzgarları gönderdik, böylece gökten su indirdik de sizleri suladık...(Hicr Suresi, 22)
Söz konusu ayette geçen "aşılama" kelimesinin Arapça karşılığı hem bitkilerin, hem de bulutların aşılanması anlamını taşımaktadır. Nitekim modern bilim, rüzgarların her iki işleve de sahip olduğunu göstermiştir.
Başka bir Kuran mucizesine bir ayette şöyle dikkat çekilir:
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor... (Zümer Suresi, 5)
Ayette gecenin ve gündüzün birbirlerinin üzerlerini sarıp-örtmeleri için "tekvir" fiili kullanılmaktadır. Bu fiilin Türkçesi "yuvarlak birşeyin üzerine birşey sarmak"tır. Örneğin Arapça sözlüklerde "başa sarık sarma" gibi yuvarlak cisimleri içeren fiiller için bu kelime kullanılmaktadır. Bu ayet, Dünya'nın biçimi konusunda kesin bir bilgi içermektedir. Ancak ve ancak Dünya'nın yuvarlak olması durumunda bu ayette ifade edilen fiil gerçekleşebilir. Yani 7. yüzyılda indirilen Kuran'da, dünyanın yuvarlak olduğuna işaret edilmiştir.
Pin It

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder